3 Mart 2009'da Bahçeşehir'de öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ilişkin aldığı kararı Kartal'daki Anadolu mahkemesi önünde değerlendirdi. Avukat Epözdemir, basın açıklamasında, 2023 yılında mezarın tarifine ilişkin dilekçe verdiğini söyledi. Epözdemir, şunları söyledi: “Silivri Başsavcılığının talimatı doğrultusunda Cem Garipoğlu'nun naaşı tamamen mezardan çıkarılacak. Adli Tıp Kurumu'na, Adli Tıp Kurumu bu incelemeyi yapacak ve cenaze yine mezarlığa konulacak. Verilen talimat da tam olarak bu yöndedir.” dedi. Epözdemir, şunları söyledi: “Bunu gecikmiş bir karar olarak görüyorum ama Başsavcılığımıza çok teşekkür ediyoruz. Minnettarız ve şükranlarımızı sunuyoruz. Tam 10 yılda kamu vicdanı ayağa kalkacak, adalet yerini bulacak ve maddi gerçek ortaya çıkacak “Bizim de kuruma inancımız var” dedi.
“KAMUOYUNDA CİDDİ BİR TEPKİ OLUŞTU”
Avukat Rezan Epözdemir, 1Sai, 15 yıl önce 3 Mart 2019'da Münevver Karabulut, hayatının baharında ailesinden ve sevdiklerinden ayrılmıştı. Ölmeden önce testere kullanılmıştı. Vahşi ve vahşi bir cinayet işlendi. Adeta insanın insan olma kapasitesini ihlal eden bir cinayet işlenmiştir. Korkunç duygularla, işkencelerle katledildi ve faili yaklaşık 6 ay yani 187 gün boyunca kaçak kaldı. Vazgeçmedi. Yargıya teslim olduktan sonra ak sakallı dedesinin kayıp olduğu hikâyesini anlattı. Elbette bu, dönemin entelektüel faaliyetlerindeki bilinç süreçleri açısından daha erken bir cinayetti. Bugün Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini konuşabilsek, siz değerli basın mensuplarının, kitle iletişim araçlarının, yazılı ve görsel basının, sivil toplum kuruluşlarının ve yargının ortak mücadelesini konuşabilsek Münevver Karabulut'un öldürülmesi çok önemlidir. Çünkü bildiğiniz gibi bir sosyal sorumluluk projesi olarak 74 kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti vakasını inceledik. Nazlı Sinem Erköseoğlu, Pınar Gültekin ama bunlardan ilki Münevver Karabulut. Kamuoyunda ciddi bir tepki oluştu. “Bugün ülkenin tüm araçları, basını, yargısı, başsavcılığı, görsel medyası, sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri bu ülkede şiddet ve cinayet mağduru kadınlara karşı hep birlikte mücadele ederse. Buna bağlıdır. “dedi.
“ÇİNCE VE RUSÇA ÖĞRENİYOR”
Avukat Epözdemir, şöyle konuştu: “Tabii ki yargılama devam ederken bir dava vardı, 11 dava. Adli tıpta, yargıda, kolluk kuvvetlerinde ihmaller vardı. Biz onları takip ettik. Biliyorsunuz bizi tehdit ettiler, bizi tehdit ettiler. Kurşun sıktı, mektup gönderdiler, bizi manipüle etmeye çalıştılar. Başsavcılığa durumu bildirdik. Yaşının küçük olmasından yararlanarak kemik yaşı tespiti yaparak onu Kartal Devlet Hastanesi'ne gönderdi. Cem Garipoğlu'nun cinayet sırasında 18 yaşını doldurmadığı tespit edildi, bildiğiniz gibi hayattayken testere kullanılmış, kafası gitar kutusunun üzerindeydi Cesedi öldürülüp çöp konteynırına bırakılmıştı. Etiler'de kazara bulunan bir cesetten bahsediyoruz. İç hukukumuzda en üst ceza 24 yıl hapisti. Basına ve kamuoyuna açıklamalarda bulunuyoruz. Dosyada bir rapor var, yani psikolog şöyle diyor: “İntihara meyilli değil, intihar etmesi için bir sebep yok.” “Son derece sağlıklı bir insan, antidepresan kullanmayı bile bıraktı” diyor. İntihar notu yok. Yani intihar etme arzusunun dış dünyaya yansıyan ve kamuoyuna yansıyan bir açıklamasının olması gerekir. Tarihe bir intihar notu kaydedilmelidir. Somut olaylar açısından bu da mevcut değildir. Önceki gün ailesiyle görüşmüş ve “Beni buradan çıkarın” demişti. “Artık burada kalamam” dedi. Çince ve Rusça öğreniyor. “Beş dil konuşuyor ve bir sabah Cem Garipoğlu'nun ölüm haberi kamuoyunda yayınlanmaya başladı” dedi.
“MEZAR 3-4 GÜN İÇİNDE AÇILACAK”
Rezan Epözdemir, şunları söyledi: “Mezar 3-4 gün içerisinde açılacak. Bugün başsavcılıkla görüştüm. Özellikle Cumhuriyet Başsavcı Vekilinden tedbir ve tedbir almasını istedim. Mezarlıkta artık tedbir ve tedbir alınıyor. Çünkü orada deliller kaybolabilir. Tedbir ve önlemlerin alınması konusunda hassasiyet gösterilmesini özellikle rica ettim. Cem Garipoğlu'nun naaşı mezardan tamamen çıkarılarak Adli Tıp Kurumu'na gönderilecek. Orada Adli Tıp Kurumu bu incelemeyi yapacak. Verilen talimatlar tam olarak bu yöndedir ve fetih ve defin işlemi bu şekilde gerçekleşecektir. Karar, merhumun yakınlarından birine bildirilecek ve bildirimin yapıldığına dair tutanak tutularak rapor hazırlanacak” dedi.
“CESENİ ORTADAN ÇIKARILACAK”
Avukat Epözdemir, şunları söyledi: “İşlemin delil kaybı olmadan gerçekleşmesi ve işlem boyunca adli heyetin güvenliğinin sağlanması için mezarlıkta yeterli sayıda kolluk kuvvetinin bulunması gerekiyor. Tüm kolluk görevlileri, bu sürecin güvenliğini, itibarını, objektifliğini ve şeffaflığını sağlamak için, kimlik belirleme sürecinde ölen kişinin akrabalarından veya komşularından birinin mezarlıkta bulunmasını sağlamalıdır. Cem Garipoğlu'na ait olduğu sanılan naaş, Karacaahmet mezarlığından kaldırılacak. İnceleme için Adli Tıp Kurumu'na götürülecek, tüm vücudun DNA'sı ve başta DNA olmak üzere genotipleri incelenecek, merhumun Cem Garipoğlu olup olmadığının tespiti için bilimsel ve akademik incelemeler yapılacak. Vücudun kendisini almak. “Başsavcılık örnek olarak yapmak yerine bizzat kendisi üzerinden yapmayı daha uygun buldu” dedi.
“ÇOK GEÇ BİR KARAR”
Epözdemir, şunları söyledi: “Bir yıl önce Cem Garipoğlu'nun babası dilekçe vermişti. “Biz de mezarın açılmasını istiyoruz” dedi ancak yargılama Garipoğlu ailesinin talebi üzerine yapılmadı. Bu işlem, Başsavcılık'a yaptığımız talep ve sonrasındaki taleplerimiz üzerine soruşturma kapsamında gerçekleştirildi. Bu nedenle bu işlemin yürütülmesi sırasında taraf vekili olarak hazır bulunmamız gerekmektedir. Aksi takdirde biz olmadan yapılan bir işlemin objektifliği, şeffaflığı ve bilimselliği sorgulanabilir hale gelecektir. Talebimizi Başsavcılığa ilettik. Kabul edilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Şüphe duyulması halinde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarı da açılıp adli soruşturma başlatılacak olsaydı, bu Cem Garipoğlu için uzun zamandır beklenen bir karar olacaktı. “Dolayısıyla gecikmiş bir karar olduğunu düşünüyorum ama Başsavcı'ya çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Kaynak: DHA